Makaleler

SİYASAL İSLAM, FETÖ VE MİLLİYETÇİ KADROLAR BAĞLAMINDA 101. YILINDA LOZAN’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Atatürk,

Sunulmak istenenin aksine

Olağanüstü güçlere sahip bir kişi değildi.

O,

Filozof düzeyinde bir entelektüel;

Bilgi,

Zekaya dayanan isabetli,

Askeri ve siyasi öngörüleri ile;

Döneminin tartışmasız yıldızı,

TEK ADAMI idi.

Ölümünden sonra,

Eserinin başına gelenler;

Bu savın en iyi ispatıdır ….

Türk devrim tarihinin ve

İstiklal harbinin başladığı 19 Mayıs günü,

Atatürk’ün elinde,

Anafartalar kahramanı olmasının yarattığı karizma yanında;

Gençliğinden itibaren,

İçinde yer aldığı;

Asker ve sivil bürokrasiden;

Nitelikli yurtseverler vardı.

Bu nedenle,

Kongrelerle;

Halka ve onun temsilcilerine dayandı;

Yer yer işgale uğrayan,

Daha da uğrayacağı anlaşılan,

Anadolu’da;

Haça karşı hilali yükseltmek isteyen,

ULEMAYI;

Gerek,

Orta çağdan kalma,

Feodal yapı içinde,

Düzenlerini sürdürmek isteyen;

Gerekse de,

Bir kısım bölgede,

Ermenilerle toprak – yurt sorunu yaşayan,

TOPRAK AĞALARINI da yanına alarak;

Milli mücadeleyi,

Adım adım kurguladı.

Elbette,

Daha o tarihte,

Gazinin kafasında kurduğu yeni devlette;

Ne ulemaya,

Ne de toprak ağalarına;

Yer olmayacaktı.

Dönemin aydınları gibi,

Sivil asker bürokrasi;

Ulema ve toprak ağaları ile el –ele verdi;

Türk istiklal harbini başarmayı bildi.

O tarihte,

O mücadelede,

Ağırlık ( siklet ) merkezi;

İyi eğitim almış,

Okur yazar ve görece aydın;

Elinde silahı,

Teşkilatı ve organizasyonu olan;

Sivil asker bürokrasi idi.

Ulus olmak,

Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak isteyen,

Bir toplulukta;

Din üzerinden,

Siyasete – yönetime dahil olmak isteyen;

Ulemaya yer yoktur.

Devrim kanunları,

Ve giderek laikleşen;

Yasa ve toplumsal uygulamalar ile;

İstiklal harbi ile başlayan birliktelik,

İlk kez;

Ulema aleyhine bozuldu.

Sistem dışına itilen,

Ulemanın kara propagandası aksine;

Camiler korundu.

Yenileri inşa edildi,

Yakıp yıkılan eskileri,

Devamlı gözden geçirildi

Ama,

Atatürk kararlıydı;

Tekke, zaviye ve türbeler kapanacaktı.

Ulemanın,

Toplumu çağından koparan;

Çağdışı etkinliği kırıldı.

Şimdi sıra,

Toprak ağalarına gelse de;

Genç cumhuriyet,

Toprak reformu,

Köy Enstitüleri,

Örnek köy modeli,

Demiryolları gibi;

Bir takım entegre projeleri,

Beklemek zorundaydı.

Vefatından kısa süre önce,

Atatürk,

Bulunduğu trenden dışarıyı seyrederken;

İnsan ömrünün kısalığından,

Fakat,

Yapacak şeyin çok olduğundan bahsederken;

Hüzünlenmesinin sebebi;

Toprak reformu,

Köy Enstitüleri,

Örnek köy modeli,

Demiryollarının;

Henüz yeşermiş,

Birer cılız fidan olmasıydı.

Bedenen fani,

Fikren ölümsüz insanın;

O,

Tek adamın aramızdan ayrılması ile;

Ulemanın ve

Feodal düzenin destekçileri;

Gittikçe etkinliklerini arttırdılar.

Tek parti döneminin,

Halkçılıktan ve halkı kucaklamaktan uzak politikaları;

Partide ve kurullarda,

Yetkisini gittikçe yitiren,

Milli şefin;

Önce,

Laiklik ve devletçilik,

Çeşitli tavizler vermesine;

Ardından da,

Şayet,

Büyümesine izin verilmesi halinde;

Gölgesinde,

Tüm bir ulusu kucaklayarak,

Koca koca çınarlara dönüşecek olan,

O cılız fidanların;

Büyümeden ezip geçildiği,

Toprak ağalarının partisine;

İktidarı devretmesi ile sonuçlandı.

Tek adamın,

Vefatının ertesi günü başlayan;

Olumsuz tercihler;

1947,

CHP 7. Kongresine;

Oradan da,

1950’de;

Toprak ağalarının,

İktidarı elde ettiği;

Süreçle sonuçlandı.

Böylelikle,

Atatürk’ün önderliğinde;

Milli mücadeleyi başaran,

Sivil – asker bürokrasi;

İlk kez,

Ağırlık ( siklet ) merkezinden kaydı.

Büyümesine izin verilmeyen,

O koca koca çınarların acısını;

1960 darbesi ile,

Toplumda etkinliği azalan,

Kurucu sivil –asker bürokrasi;

Toprak ağalarının iktidarına,

Son vererek çıkaracaktı.

Takip eden yıllarda,

Tüm askeri müdahaleler;

Daima,

Halkın,

Çağdaş uygarlık idealinin aksine;

Emperyalizme hizmet edecek şekilde,

Sonuçlanırken;

Kendi iktidarları döneminde,

Arazilerini – sermayelerini büyüten,

Toprak ağaları,

Şehirlerde yaşayan,

Kalantor;

Ulusal bilinçten yoksun,

Sermayedar ticaret burjuvazisine dönüşecekti.

Ulema, daha şanslı idi.

Cumhuriyet Türkiye’sinden,

İlk tokadı kendileri yemiş olsalar da;

Daima oy popülizmden beslendiler.

Sözde,

Atatürk ve cumhuriyet adına yola çıktığını iddia edenler,

Askeri darbeler;

Toplumu çağından koparan,

Çağdışı etkinliği geri isteyen;

Ulemaya asla dokunmadı.

Hatta onun önünü açtı …

Sonra gelinen hazin nokta,

Bir ulusun fertlerinin,

Kendi uçağı ile

Kendi gazi meclisini;

Bombalamasıdır.

1000 yıllık Hristiyan hayallerine,

Şimdilik son koyan;

Lozan’a her fırsatta kara çalınmasıdır.

Bulunduğumuz dönemde,

Atatürkçüler artık;

Devlet yönetiminde,

Bir ağırlık ( siklet ) merkezinde bulunmuyor.

ABD destekli FETÖ kumpaslarıyla,

Ergenekon, balyoz, casusluk davaları dahil

Her türlü,

Hile ve desise ile Atatürkçüler

Devlet kademelerinden uzaklaştırıldılar.

Devletin kademelerinde yer alamadıkları için,

Öğretiyi de;

Gelen kuşaklara da aktaramadılar.

Necip Hablemitoğlu’nun

Daha o yıllarda işaret ettiği gibi;

Kemalistlerin,

Teşkilatlı bir yapı içinde,

Sermayeleri,

Medyaları,

Yayınevleri,

STK’ları yok.

Dünya hızla değişir,

Küresel sermayenin,

Ulus devletlere karşı,

Adı konmamış savaşı devam ederken;

Siyasal islamın,

Bizzat kendi öğretisine aykırı,

Ahlak dışı davranışları;

Ülkemizde,

Birbirini anlamayan dinlemeyen;

Toplumu,

Tam ortadan ikiye bölen;

Olumsuz bir yapı yaratmıştır.

Yargı erki başta olma üzere,

Cumhuriyetin,

Ellendikçe bozulan sistemleri;

Artık çürümeye başlamıştır.

Bize dayatılan,

Bozulma – çürüme – yok olma sürecince;

Esasen artık tüm bir ulusun,

Asgari müştereklerde,

Birleşmesi gerektiği gibi;

Biz Atatürkçülerinde,

Milliyetçi kadrolarla;

Birbirimizi daha iyi anlayıp,

El – ele vermemizde;

Pratik ve ideolojik fayda vardır.

Milliyetçi kadroların da,

Gerçek anlamda temsil ettikleri,

“Türk milliyetçiliği” olgusunu;

Atatürk’ün işaret ettiği,

“Cumhuriyeti kuran Türkiye halkı” çerçevesinde,

Anlaması – anlamlandırması;

Hem,

Türk ulusunun – cumhuriyetin,

Kuruluş felsefesinde yatan;

Ulusun,

Tüm bileşenleri ile,

Asgari müştereklerde buluşması gereken;

Olgularından biridir,

Hem de,

Milliyetçi kadroların

Geleceğe uzanan tercihi olacaktır.

Av. Cemil ÖZ – KEMALİST TV

KEMALİST TV – ATATÜRK'ÜN SESİ



5816 Anma Atatürk Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türkmenler Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu


Kemalist TV YouTube Kanalına Abone Olun → /

https://www.youtube.com/@KemalistTvTr

Kemalist TV Web Sitesi →

https://kemalist.tv.tr/

👇 Kemalist TV Sosyal Medya Hesapları 👇

Twitter → /

https://twitter.com/kemalist_tv_tr

Linkedin → /

https://www.linkedin.com/in/kemalisttv/

Instagram → /

https://www.instagram.com/kemalist.tv.tr/

Pinterest → /

https://tr.pinterest.com/kemalisttv

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir